MUHASEBE DEFTERİ
Kulağımda dokunaklı bir müzik;
epey efkârlı bir sabah yürüyüşü yaparken tabiatın, sosyal çevrenin her
ayrıntısı bambaşka bir anlam kazanabiliyor. Her şey derinliğine açılıyor ve his dünyam
olabildiğine duyarlı hale geliyor.
Işıklarda durmuş ve yeşilin
yanmasıyla yavaş yavaş hareket eden bir otomobilin konsolunda duran defter ve
bu otomobili kullanan işçi tulumlu adam, nereden icap ettiyse, muhasebe fikrini
uyarıyor bende. Öyle ya, herkesin bir defteri var ve bu defter, yazılmasındaki
amaca hizmet etmek için, günün birinde, saatin birinde muhakkak ki açılacak.
Tulumlu adamın defteri,
muhasebenin bir iş için ne kadar gerekli olduğunu işaret ediyor. Muhasebesiz
yapılan işlerin sonunda hüsran var diyor.
İnsan ömrünün, insanın
amellerinin de bir muhasebesi var. Defterimizi elinde tutan iradenin, bu
defterin kapağını açıp, sayfalarını çevirip muhasebeye başlaması an meselesi. Ruhumuzun
kabzedilmesi an meselesi, hesap- kitabın görülmesi an meselesi.
Muhasebe fikrimi tetikleyen başka
bir hadise de bu muydu acaba? Ben yeterince muhasebe yapabiliyor muyum? Muhasebeni
hakkını verebilecek kadar mahir bir muhasip miyim? Tabletimi masaya koymuştum. Yaklaşık
kırk beş derecelik bir açıyla, ekranda Sherklock Holmes izliyordum. Bir anda
ekran karardı. Ekranın kararmasından ve seslerin kesilmesinden yaklaşık iki
saniye önce “kapanıyor” diye bir yazı belirmişti ekranda. Daha ben “Ne oluyor?”
demeden, her şey bir anda bitiverdi. Az önceki renkli sinema sahnesi bir anda,
kendi yüzümü gösteren bir aynaya dönüşmüştü. “Yarım kaldı” dedim. Filmin baş
aktörü, daha ne esrarengiz olayları aydınlatacaktı; ne cinayetlerin üzerindeki
sır perdesini kaldıracaktı. Fakat arkadaşı Doktor Watson’un: “Holmes! Bu işi
mutlaka almalıyız, anlıyor musun? Holmes! Beni duymuyor musun yoksa?”
sorularına cevap bile vermeden her şey bitti.
Kabristanlar, yüz senelik hayatı
için, bin senelik plan yapan ölülerle doludur. Daha neleri alıp, neleri
satacak; ne işler başaracaktır insanoğlu. Ölüm bir anda kapatır defterleri. Yekûn
hattı çekilir, alacak verecek hesap edilir.
Faruk GÜVEN- Edremit- 2018
